Ama başlayamıyorum bir türlü; her sey cok akilli anasına satayim, onceden kendi blog sistemimi yazmistim, mis gibi, hem basit hem is goruyor. Sonra dedim ki bu sakat, daha guzel bir sey kurayım, WordPress bu isin kralı deyip atladım.
E abi, her seyi koymuslar icine, yeminle admin paneline girip iki satir yazayım diyene kadar beziyorum, hevesim kaçıyor. Yok bir de plugin ekle, tema ayarla, bilmem ne.
Bak, bilgisayara da gicik oldum, kendi kendine bir seyler düzelteceğim diye ugrasiyor. Yapma, hatalarımla kabul et beni, degil mi?
Peder kizardi hep “benden zeki olmayin” diye, onun gibi.
Diyeceksin ki ne guzel, duzeltiyor iste. E, düzgün yapamıyor ki onu da, bazı kelimeleri duzeltiyor, bazilari kalıyor. Okuyan adam bakacak, ulan ü harfini bir yerde kullanmissin, bir yerde kullanmamissin. Diyemiyorum ki “yok abi, ben zerre kullanmıyorum, bilgisayarın keyfine gore o”.
Aklima bizim universitedeki haber grubu arayuzu geldi, lan dedim, ne pratikti. Benzer bir sey kursam mi diye baktım, yok. WordPress’ten daha sadece bir seye mi gecsem dedim, onda da icime sinen bir sey cikmadi henüz.
Tam bununla ugrasirken bu tab denk geldi, WordPress’te ulasmisim yeni post atma sayfasına kadar, girmişken yazayım bari dedim, aha da bunu yazdim.
Bana bu lazim zaten; hani backspace falan kullanmadan akayım, aklima geleni yazayım. Bir ise yaraması derdinde degilim, birisi okusun falan diye de degil, ama bir yerlere bir seyler yazmam lazim.
Boyle şuursuz gibi bir imaj çizmek yerine “ben distraction-free bir journalling deneyimi yasamak” istiyorum falan da diyebilirim, ama o degilim ben.
Sen nesin aq!
Bak iste, akis dedigim bu, simdi dur yere ben kimim diye düşüneceğim, buraya onunla ilgili bir seyler zirvalayacagim falan. Bak ya, “dusunecegim”i düzeltti bir sekilde. O kadar biliyorsan hepsini düzelt.
Her seyi duzelt. Gel beni de duzelt.
Omer’e demisler boynun neden eğri? O da demis aksama kadar bilgisayarın karsisinda oturmaktadır zaar.
Haha, gerizekali. “zaar” yazinca anlamiyor, zara, sara falan kendince düzeltmeye calisiyor. Olm, bilgisayar, bana bak; senin işlediğin 1 0 kadar islemci saaptim ben.
Of, yeminle baydı bu auto-correct, bir sekilde, en azından burada yazarken kapatmam lazim, resmen bilgisayarın düzelttiği seyleri tekrar bozayım diye zaman kaybediyorum. Duzeltmediklerim de kafamda dert olarak kalıyor.
Bu akisin guzel yani su; bir seyler kafamda kalmıyor. Kafamda yine bir seyler kalıyor ama ceri copu disari atıyorum gibi dusun. Yani, aslinda gunluk tutmanın amacı da oydu belki, biz cok kestik. Hiç gunluk tutmadım ama sırf o klasik gunluk kalıbına gicik oldugumdan tutmadım. Ote yandan da, bu metu.ceng.test zamani hayvan gibi de gunluk tuttum aslında. Ne varsa anlattım aq, bazen sabaha kadar canlı yayın gibi blog yazıyordum. Güzeldi lan…
Gecen yaz baldiz evlendi, nikahı Rotterdam’da yaptılar, dedik ki after party yapalim bizim bahçede. Damadın arkadaşları agirlikli olmak uzere guzel bir ekip geldi. Konuşuyoruz, ODTU bilgisayardan da varmış birileri. Dedim, test’e girer miydiniz, dediler ki bakardık arada. Dedim, isimleri falan hatirliyor musunuz.
Yav, iste, keske video kaydı baslatsaymisim. GomerciN ben deyince coştu eleman, “vay dedi, biz okurduk senin yazilari” falan. Guzel bir sey lan, mini fenomenlik.
Yani, oyle fenomen olayım, oradan para kazanayim falan derdim yok. Ama iyi kotu, kendini okutan seyler yazıyordum, insanların da hosuna gidiyordu. Herkesin degil tabi, kesin “isi gucu yok mu lan bu adamın, neden bahsettigi bile belli degil, deli gibi konudan konuya atliyor” falan diyen de olmuştur. Ben de diyordum bazen, ama resmen vücudumun ihtiyacı gibi bir seydi.
Of, öylesine yazayım derken akti gitti bile. Baglayabilecegim bir suru konu var ama ilk posttan kusmayayım hepsini.
Hatirlatin, bu ihtiyaçtan bahsedeceğim bir ara. Zaten konu gene oraya gelir kesin. Bir de neden bazilarina ilginc bazılarına tiksinc geliyordu, o da ayrı bir başlık.
Neyse, vira…
GomerciN (ahaha, bak ya “ahuha” yaziyorum, “ahaha” diye duzeltiyor. niye zengin gibi güldürmeye calisiyor beni?
Bir de, enter’a basınca yeni paragraf açmasın istiyorum aslında, paragraf gerekirse enter’a iki kere basarım, bana yeter. Bunun HTML karsiligini biliyorum, ama WordPress’te bu nasil ayarlanır, hiç ugrasasim yok.
Kesin ctrl+enter falan bir seyler de ise yarıyordur, dur bakayim
Aha, shift+enter oluyor. Ama her satir icin de shift’le uğraşamam, ona bir bakmam lazim.
Ya arkadas. satir yazdim, stair diye düzeltti. Her seyi Türkçe yapıyorsun da stair ne alaka?
Bu imza icine yazma olayı bile ayrı bir zevkti. Bazen bir cümle post atıp, imzanın icinde baska ufuklara yelken açıyordum.
Olur mu be yine?
Bir sekilde olacak artık. Bu arada, gavur da cok artık cevremde, Ingilizce falan yazmam lazim ama boyle akar mi diye de merak ediyorum. Otomatik ceviriyle falan da kesin sacmalar. Dur bakalım, onu da göreceğiz. Yani “we will see ten too”, al sana ceviri.
Neyse, ne diyordum, ha, bu vira, sonrası kismet
Optum bay)