Eymir diye çıktım, önce yoldan sonra kontrolden çıktım

Eymir'e doğru gideyim demiştim, yolda vazgeçtim, Haymana'ya gideyim, oradan Polat'lıya geçer, Ayaş üzerinden de dönerim dedim sonra. Haymana'ya giderken de tabelaları takip etmeyeyim de köy yollarından gideyim dedim…

Haritadan baktım, Karagedik üzerinden gidebilirmişim. Saptım Karagedik yoluna. Başlarda iyiydi, yalnız o yöne gidecek olursanız uyarayım, yolların eyimleri ters yönde, viraj sola dönerken eğim sağa doğru yani bir kaç yerde, dönmesi zor oluyor neticede.

Bir iki yerleşim yeri geçtikten sonra yol daraldı iyice. Bir de epeydir bakılmamış herhalde yüzüne, sağı solu 1 metre boyunda dikenlerle kaplıydı bir ara. O da neyse, gittim, yol bitti biraz sonra, traktör yolundan başka şansım kalmadı

Yol gittikçe kötüleşti ondan sonra. Zemin sert olsa neyse de baya gevşek toprak olunca 30'un üstüne pek çıkamaz oldum, yine de yılmadan devam ettim.

Bir ara, ilerideki bir tepede bir kalabalık gördüm. Oraya kadar gideyim de sorayım dedim, yol bir yere çıkmıyorsa kasmayayım. Gel gör ki oraya varabilmem yarım saatimi falan aldı.

Karşıdaki tepeye tırmanırken sağ teker izinin sol kısmı yukarıdan gelen sular yüzünden oyulmuş, çamur olmuş, sağ tarafı ise sola doğru meyilli; düz gitmek mesele yani. Ayrıca o çukura girersem kolay kolay da çıkamayacağımın farkında idim.

İşte, farkında olmak yetmiyor. Epeyce o şekilde gittikten sonra çamurun bitmesine bir kaç metre kala kaptırdım arka tekeri

Görülebileceği üzere ayaklık açık olmadığı halde motor ayakta durabiliyor smile.gif "Çıkarım ya, ne olacak" deyip zorladım biraz, çıkamadım. Baktım, debriyajı bırakıyorum, gazı köklüyorum, motor boğulmuyor. Viteste değilim bile sandım ama meğer teker pati çeker imiş çamurda. Biraz zorladıktan sonra bunaldım, kaskı o ara çıkardım zaten.

Ortalıkta tahta falan olmayınca taş döşeyeyim bari dedim, patiden kurtarırım belki. Bir iki taş koyup kurtardım da nitekim. Biraz da itekleyerek çıkar gibi oldum ama tam çıkmak üzereyken yeniden kaptırdım çamura. Bu sefer bir de kaya çıktı bahtıma

Kocaman taş tekerle egsoz arasına sıkışmış. Asıldım, gelmedi. O ara kask çekti dikkatimi, krosçu kaskı olmuş smile.gif kaskı kenara bir yere aldım, eldiveni de çıkardım, başladım taşın dibindeki çamuru temizlemeye elimle. Baya temizledim ama yetmedi, sağlam sıkışmış. Baktım olmuyor, yavaş yavaş sağa yatırdım motoru. Taşı kurtardım o şekilde ama motoru kurtaramamıştım halen

Bu sefer yol yaptım resmen taşlardan, iyice çıkaracak şekilde dizdim bir kaç taş. Aşağıdaki fotoğrafta görülebiliyor arkada. Bu sefer tam çıkamadım bile. Son anda yine düştü arka teker ama baktım bu sefer açı tutmuş, gazı verince kaya kaya gidiyor motor. Yani, gidon gideceğim tarafa dönük ama motorun geri kalanı yola çapraz duruyor. Drift yapa yapa çıktım çamurdan

Ve yol güzelleşti çok şükür (buna güzel diyorum artık smile.gif )

Bu arada tepeye varınca sormuştum yolu. Haymana tarafına çıkmam zormuş oradan ama Konya yolu yakınmış. Adamın tarif ettiği doğrultuda ilerledim ve asfalta vardım sonunda

Selametli köyü dolaylarından Konya yoluna çıktım yeniden ve Ankara'ya doğru döndüm, oradan da Eymir'e saptım. Oturup dinlendim biraz. Bu da tavşan

Bu arada Eymir'deki asfaltı düzeltmişler, çukur falan kalmamış pek

Klasik güzergahtan Oran'a çıkıp oradan da Metin Usta'ya geçesim vardı. Eymir çıkışında karıştı kafam, yanlış bir yöne saptım, daha doğrusu sapmam gereken bir yerde sapmadan düz devam ettim. Önce asfalt kötüleşti, sonra yine bitti düzgün yollar. Ben, Oran sağımda kaldı sanıyorum, öyleyse batıya gittiğim sürece bir şekilde Konya yolua çıkarım bir yerden diyorum ama gidiyorum gidiyorum yol bitmiyor. Bir ara bir yol gördüm, onu Konya yolu sandım ama öyle bir köprü hatırlamıyordum hiç

Biraz daha gittim, Yukarı İmrahor Mahallesi diye bir yere geldim. "Gölbaşı'nın bir mahallesi herhalde" dedim. Sağa mı gitsem, sola mı derken "Ulus – İmrahor" dolmuşu geldi. Aha dedim, bu Ulus'a doğru gidiyordur herhalde, takip edeyim onu. Takip etmeye başladım, daha 100 metre gitmeden dolmuş son durağa girdi, "demek ki diğer tarafmış" deyip geri döndüm. Biraz daha gidince apartmanlar falan başladı. "Gölbaşı'na geldim herhalde, buradan çıkarım Konya Yolu'na" derken baktım "Mamak Belediyesi bilmemne Parkı" falan diyor. Bir yandan sürüyorum, bir yandan da "Gölbaşı, Mamak'a mı bağlıydı lan" diye de düşünüyorum. Bir kaç kere daha Mamak bir şeyi bir şeyi falan görünce "Acaba Mamak'ta mıyım" deyü şüphelenmeye başladım ama aklım da almıyor. Ben hala Oran sağımda kaldı sanıyorum ama yanılmışım demek ki, resmen Mamak'taydım.

Biraz dolandıktan sonra dayanamayıp birisine sordum, "Kızılay'a nasıl çıkarım" diye. Tarifi aldım, yoldan devam ettim ve Eymir'den Mamak'a çıkmış olmanın yaşattığı şaşkınlığı atlatamadan Kolej kavşağında buldum kendimi.

Kızılay'da bir iki işim vardı, onu halledip motoru yıkattım, Metin Usta'ya geçtim, Sami Abi ile muhabbet ettim, akşamı edip eve döndüm. Sami Abi'nin selamı var bu arada smile.gif

Velhasılı,
1- şehirden çok uzaklaşmadan enduro motorlarınızın hakkını vermek isterseniz Karagedik beldesinden sonraki tarlalarda gezmenizi tavsiye edebilirim smile.gif
2- Eymir'den Gölbaşı veya Oran'ın yanında Mamak'a da çıkabiliyorsunuz smile.gif
3- Cruiser da gidiyor lan işte, tarlada da gidiyor, daha nereye gideyim, dağa mı çıkayım, suya mı gireyim, ne istiyorsunuz smile.gif O değil de, tarlada çamura girince düşünmüştüm "böyle yollarda enduro, cross falan iyi olur harbi" diye ama Metin Usta'dayken xt660'lı birisi cruiser'lara laf atıp "çukura girse çıkamaz abi bunlar, ne viraj alabilir, yere yakın diye güvenli sanıyorlar ama yüksek motor daha güvenlidir" falan deyince "offf" çektim içimden, "oturuşu rahat geliyor bana" dedim, "enduro da rahat ama tabi biraz binip alışmak lazım" falan dedi, "eyvallah" dedim içimden, "cruiser iyi, cruiser güzel". Bu yollardan daha kötü bir yola altımda 4 tekerli arazi aracı bile olsa zor girerim, e bu yoldan da sağ çıkabiliyorum madem, yetiyor demek ki, bana yetiyor yani. Ha, kross falan olsa o yolu daha rahat geçerdim belki ama burada düşünülmesi gereken o değil, burada düşünülmesi gereken benim o yolda ne işimin olduğu smile.gif Haymana'ya gidecektim lan ben, tarlalara niye girdim bilmem