Kamuoyu tarafından TWFNR (The Weekly Friends’ Nargile Reunion) diye bilinen organizasyonun son toplantısında beklenmedik gelişmeler yaşandı. Avam tabakasının en önemli toplantılarından birisi olan TWFNR’de yaşanan bu gelişmeler insanın aklına “Ben bu TWFNR’yi doğru mu yazdım” sorusu ile beraber bir tabak pilav üstü kuru fasülye getiriyor.
Kanada’dan bir arkadaş gelmişti. Onu bahane ederek haber saldık dört bir yana, “uzak diyarlardan gelen bu arkadaşı görme şerefine nâil olmak isteyenler kalksınlar gelsinler” deyü. Toplanmaya başladık, askerdeki bir arkadaş geldi, izindeymiş. Sonra aziz ve muhterem ve bir o kadar nev-i şahsına münhasır ve bir bu kadar da bizi “ben sizlerin olduğu ortama varmam, soluduğunuz havayı ciğerime çekmem, Allah da müstehakınızı versin” deyüben yuflayan yutub mühendisimiz teşrif buyurdu. Bu da başlı başına bir olay aslında ama asıl konumuz bu değil. Zaten karbonmonoksit dolu dumanı pasif olaraktan ciğerlerine çektikçe gözlerindeki bakışlar “ben buraya her hafta gelirim, bir gül-yasemin- damla sakızı-bal karışımlı nargile de ben içerim” der gibi bir hal alır oldu. İnkar etmesin, cümle alem gördü o bakışları. Hatta sanırım erken kalkışının sebebi de nefsine hakim olamayıp bir nargilenin marpucuna sarılacağı korkusuydu. Neyse efendim, geçelim. Yok, geçmeyelim. İsmini burada zikrederek deşifre etmek istemediğim bir Süleyman’dan duydum ki bu bahsettiğim insan sağda solda “GomerciN cümle ilmini benden teallüm etmiştir. Kapıma geldiğinde kaşık tutmasını bilmez bir sabi’ydi. Eğittim, öğrettim, bugünlere getirdim” deyü atıp tutarmış. Buradan kendisine bir çift lafım var: “Kaşık tutmayı biliyordum o gün, yalan söylemeyiniz!”
Ne diyordum ben? Ha, evet, işte, olaylı gelişme falan. En son bir arkadaş kaldı beklediğimiz. Az sonra geldi kendisi, girdi kapıdan içeri, kalktı hilal kaşları, sordu kim bu serseri. ahhaha, değil tabi, girdi içeri, baktı bize doğru, biz de ona doğru baktık, sonra bakışlarımız arkadaşın arkasına doğru yöneldi. Amanın, hatta amanin, bir dişil şahıs, feminen bir birey, arkadaşın eşi! Evet, arkadaş evli ki bu durum gerçekleştiğinde kendisini halıya sarıp dövmenın sınırından dönmüştük. Yani sınırından değilse de böyle aklımızdan geçirir gibi olmuştuk. Tamam, aklımıza bile gelmemişti, yalan söyledim. O değil de bak aklımdayken anlatayım. Bu arkadaşın düğününde, damadın arkadaşları olarak topluca bir resim çektirelim dedik. Dizildik arkadaşın yanına, poster pozu veren futbolcular misali, karşıya doğru bakıyoruz. Şimdi, karşıda düğün kameramanı var ama fotoğraf değil video çekiyor. Ben bekliyorum ki bizim arkadaşlardan birisi çıkaracak fotoğraf makinesini, o çekecek pozu da meğer herkes benzer şeyler beklermiş. Bir kısmı da düğün fotoğrafçısının gelip çekeceğini ümit edermiş. İşte, biz orada herhalde bir 15 saniye falan fotografa poz verir gibi durduk, kameraman da sağolsun, çekti 15 saniye boyunca, sonrasında da çekti gerçi. Bak şimdi, aklıma gelmişken, bu video’ya ulaşma şansımız var mıdır acep, buradan yetkililere sesleniyorum.
Neydi bak, karıştırdım yine konuyu. Ha, evet, buydu ki TWFNR ilk kurulduğu günden beri, hatta varlığını gayr-ı resmi olarak sürdürdüğü dönemlerde bile arasına testesteron seviyesi östrojen seviyesinden düşük hiç kimseyi almamıştı. Alması da normal şartlarda mümkün görünmüyordu. Manita yapmak diye tabir ettiğimiz olaya girenler zaten bizi hor görüyor, “Siz saplar toplanın, oturun başbaşa” deyüben fersah fersah uzaklaşıyordu aramızdan. Normal arkadaş olarak katılmak isteyen kızlar ise “sen bizim normal arkadaş muhabbetimizi kaldıramazsın güzelim” demek suretiyle reddediliyordu. Fakat, işte, birisinin çıkıp da eşini getireceği aklımıza gelmemiş, haliyle hazırlıksız yakalandık biz de. Hayır, artık ne yapsak boş bir de, yani adam eşiyle geldi resmen, bize de ancak meeelemek düştü
Acep diyorum, bundan sonra ne olacak. Arkadaşın eşiyle programının TWFNR ile çakışması sonucu yaşanan, tesadüfi olduğuna inandığımız bu olay TWFNR bireylerini nasıl etkileyecek? Murat kod adlı örgüt mensubu zaten yaza evlenmeyi düşünüyormuş. Diğer arkadaşlar da genel olarak “gelinlik dahil her şey hazır lakin gelin yok henüz” modundalar. Bir zaman sonra insanlar eşleriyle mi katılacak artık TWFNR’ye? Hadi onlar katıldı, Sevimli Hakan Casper, .Net bilen Yavuz ve şu naciz Taklacı GomerciN kullarınız ne yapacak? Şimdiden diyorum ki, evli TWFNR üye sayısı 3’e ulaşınca yeni bir oluşuma gidilsin. Bu insanlar biz kemik bekar kadrosunu ellemesinler, dürtmesinler. Her hal ü kârda en az 3 kişiden müteşekkil bir grup kalmış olsun yani bu şekilde. Diyeceklerim budur bu konuda, kayıtlara aynen böyle geçsindir
hamiş: Arkadaşın bu hareketine bir lafım yoktur, alınmasın kimse. Zaten ayrılırken kızcağız defâatle “kusura bakmayın, rahatsız ettim de elde olmayan sebeplerden ötürüdür burada bulunmam” deyüp “estağfurullah” çektirdi bize (Allah çektirmesin tabi). Yalnız bilinsin ki son paragraftaki önerim geçerlidir, sabittir. Gerek görülürse TWFNR’nin bekar üyeleri sine-i millete dönmekten çekinmeyecektir, vesselam…